Geçmeyen Yorgunluklar; Sıcaktan Değil Kansızlıktan
Hava sıcaklıklarının artmasıyla birçok kişi, kendini yorgun ve halsiz hissediyor. Bu durumu sıcaklara bağlamak ne kadar kolay olsa da yaşanılan yorgunluğun arkasında birçok sebep olabilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken yorgunluk ve halsizliğin kronik bir hale gelip gelmediğidir. Anemiye bağlı yaşanan yorgunluğun kronik olduğuna dikkat çeken Avrasya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.
Anemi nedir?
Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan, oksijenin taşınmasında sorumlu moleküldür. Vücutta çok az sayıda veya anormal yapıda kırmızı kan hücresi varsa veya hemoglobinlerin yapısı anormal veya miktarı düşükse anemi belirtileri kendini gösterir. Kan hemoglobin seviyesinde ya da kırmızı kan hücreleri sayısında azalma ve buna bağlı olarak gelişen durum anemi olarak adlandırılır. Kandaki hemoglobin seviyesinin 11 g/dl’nin altına düşmesiyle anemiden bahsetmek mümkündür.
Aneminin belirtileri nelerdir?
Kırımızı kan hücreleri, vücudun her yerine oksijen taşınmasından sorumlu olduğundan anemi problemi olan hastaların organları daha az oksijen alır. Bu durum ise kişide;
- Yorgunluk,
- Halsizlik,
- Zayıflık,
- Deride kuruluk,
- Göğüs ağrısı,
- Baş ağrısı,
- Dikkat eksikliği,
- Uyku problemleri,
- Bacaklarda kramplara yol açar.
Anemi neden ortaya çıkar?
Metabolizmanın sağlıklı bir şekilde çalışması için kırmızı kan hücrelerine ihtiyaç duyar. Birçok hastalık ya da koşullar kandaki kırmızı hücre sayısının azalmasına neden olur. Demir eksikliği anemisi, besinlerle alınan demir miktarının vücudun kaybettiği demir miktarından daha fazla olması nedeniyle de oluşabilir. Birçok anemi çeşidinin neden ortaya çıktığı bilinmese de genel olarak;
- Genetik faktörler,
- Ani yaşanan kan kayıpları,
- B12 vitamini eksikliği,
- Böbrek hastalıkları,
- Hormonal bozukluklar,
- Bazı ilaçlar,
- Kan kanserleri vb.
Hangi tür anemisiniz?
Aplastik anemi: Vücudun yeterince yeni kan hücresi üretememesine bağlı olarak ortaya çıkan anemi türü aniden gelişir ve tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Cilt tahrişleri, nefes darlığı ve burun kanamaları şeklinde kendini gösterir.
Demir eksikliğine bağlı anemi: En sık görülen sebeplerin başında gelen demir eksikliğine bağlı anemi, genellikle kadın ve çocuklarda rastlanır. Besin yoluyla yeteri kadar demir alınamaması veya demirin fazla emilimiyle ortaya çıkan anemi türüdür. Doktor tarafından yapılacak kan testi ile kolaylıkla teşhis edilebilir.
Megaloblastik anemi: Vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin normalden az olmasıyla ortaya çıkar. Kasların zayıflamasına, mide bulantısına, cilt solgunluğuna, nefes darlığına, iştah kaybına, kalp ritminde düzensizliğe yol açan bu anemi türü genel bir kan testi ile tespit edilir.
Orak hücreli anemi: Dil şişkinliği, kas zayıflaması, cilt renginde solma, ishal, mide bulantısı, kalp atışlarında hızlanma gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olan anemi türü yeteri kadar kan hücresinin bulunmaması durumudur.
Akdeniz anemisi: Genetik alyuvar bozukluğu olarak tanımlanan Akdeniz anemisi, kırmızı kan hücrelerinin aşırı yıkımına yol açar. İdrar renginde koyulaşma, gelişme geriliği, kronik yorgunluk ve cilt solgunluğu gibi belirtilerin kaynağı olarak gösterilen Akdeniz anemisi, genetik olması sebebiyle en az bir aile üyesinde görülür.
Kimler risk grubunda yer alıyor?
- Regl dönemindeki kadınlar,
- Ergenlik çağındaki kişiler,
- Bebekler,
- Hamile ve emziren kadınlar,
- Sporcular,
- Veganlar,
- Sağlıksız ve düzensiz diyet programı uygulayanlar.
Anemi nasıl tedavi edilir?
Anemi problemleri için en sık kullanılan yöntem ağız veya damar yoluyla verilen ilaçlardır. Anemi tedavisinde ağızdan verilen ilaçlar demir tedavisi için çoğunlukla yeterlidir. Tedavi başlanmasıyla birlikte kandaki hemoglabin seviyesi normale dönse de kemik iliğindeki demir depolarının tamamen dolması için tedavi 6 -12 ay kadar sürebilir.