Sürekli Yorgun Olmanızın 5 Suçlusu
İsteksiz bir ruh hali, sürekli bitkin ve yorgun hissetme, yataktan bile çıkmaya hali olmamak… Tüm bunlar size tanıdık geliyorsa bilin k, bunun altında sağlık problemleri yatıyor. Avrasya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Işık, yorgunluğa neden olabilecek 5 sebep konusunda bilgiler veriyor.
Yorgunluğa sebep olan problemlerde lider, kansızlık
Bu konuda liderliği kimseye bırakmayan kansızlık, sürekli yorgun hissetmenizde başrolü oynuyor olabilir. Çünkü hemoglobinin en önemli görevi, akciğerlerden alınan oksijeni vücuttaki hcrelere taşımaktır. Alyuvarlarla taşınan hemoglobin miktarı azalınca hücrelere gereken oranda oksijen gidemez. Haliyle yorgunluk ve halsiz hissetmeler başlar.
Kişi daha önce aynı eforla yaptığı işte çabuk yorulur. Güçsüzlük, çarpıntı, efor kapasitesinde azalma ve nefes darlığı problemleri ortaya çıkar. Üstelik hemoglobin miktarı azaldıkça bu belirtiler daha şiddetli bir hal alır. Kansızlık daha ileri safhalara geldiğinde ise kişi dinlenirken bile yorulmaya başlar. Ayrıca göz kararması, baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi yaşam kalitesini düşüren semptomların sayısı artar. Tüm bu sorunları aşmak içinse mutlaka bir doktora gidilmelidir. Eğer yorgunluğun sebebi kansızlık ise gerekli tedavi yöntemleriyle bu durumu ortadan kaldırmak mümkündür.
Tiroid hastalıklarına dikkat!
Tiroid bezinin az çalışmasına ve tiroid hormonlarının az salgılanması sonucu kandaki hormon seviyesinin düşük olmasına hipotiroidi denir. Bu durumun vücudumuza yansıması ise metabolik yavaşlama şeklinde olur. Metabolizma yavaşladıkça vücudun genel dengesi bozulmaya başlar. Bu bozulmalar yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, unutkanlık ve konsantrasyon eksikliğe yol açar.
Hipotiroidi hastalarının çevrelerince tembel olarak yorumlanmalarının sebebi aslında hastalıklarıdır. Çünkü iş yapmak istemez, yerinden kalkmakta bile zorlanırlar. Genel ruh halleri sürekli yorgun olmalarıdır.
Yorgunluğun en iyi dostları; depresyon ve stres
Psikomatik hastalıklar söz konusu olduğunda birçok insan yemek yeme noktasında bile kendinde o gücü bulamaz. Bu hastalıkların başında ise stres ve depresyon yer alır. Çünkü depresyon ve stres kişinin günlük rutinin bir parçası olan aktiviteleri yapacak isteği engeller. Depresyon ve stres başlı başına yorucudur. Bir de üstüne depresyonun getirdiği uyku bozukluğu eklenirse yorgunluk iki katına çıkıyor. Eğer sizin de unutkanlık, uyku sorunları, anlamsız sinirlenmeler, lüzumsuz alınganlıklar, aşırı tepki vermeler, kolay ağlamalar, uyku eğilimi, uykudan erken kalkmalar, sabahları yorgun uyanmalar gibi problemler peşinizi bırakmıyorsa yorgunluk sorununuzun depresyonla ilişkili olma ihtimali artıyor.
Kalp hastalıkları yorgunlukta önemli bir rol oynuyor
Çoğu zaman kalp hastalıklarının ilk belirtisi geçmeyen yorgunluk oluyor. Üstelik yorgunluğun sebebini kansızlık olarak sayıp doktora gitmeyen birçok kişi, şikâyetler arttığında kalp hastalığıyla ilgili bir durumla karşılaşıyor. Bu sebeple özellikle de kalp krizi riski olan hastaların geçmeyen yorgunluk şikâyetiyle karşılaşmaları durumunda doktora başvurması hayati önem taşıyor.
Kalp rahatsızlıklarının yorgunluk yaratmasının altında yatan sebebi ise şu şekilde açıklamak mümkündür. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Haliyle merdiven çıktıktan sonra bile nefes nefese kalır, bacakları kesilir, bir adım atacak hali bile kalmaz.
Yorgunluğun azılı suçlusu; uyku apnesi
Uyku doğrudan kendini enerjik ve dingin hissetmekle bağlantılıdır. Çünkü yeterli ve kaliteli uyuyamayan kişi, gün içinde kendini yorgun ve halsiz hisseder. Bunun en önemli sebebi günün dinlenme evresi olan uykunun vücut için gerekli oranda alınmamasıdır. Üstelik uyuyamayan kişi, agresif ruh hali, çabuk sinirlenme, depresyona girme gibi belirtiler ile karşımıza çıkabiliyor. Uykunun yorgunluk üzerindeki etkisi yadsınamayacağından böyle bir problemi olan kişinin mutlaka doktora gitmesi gerekmektedir.